Haber

Eskişehir-Bilecik Tabip Odası Başkanı Güçlüer: “Melek Bağce Doktor’u hayattan koparan kadın düşmanı politikalardır”

MELTEM KARAKAŞ

Eskişehir- BilecikTabip Odası Başkanı Hamit Güçlüer, Hekim Melek Bağce’nin görev başındayken eşi tarafından öldürülmesine ilişkin, “Melek Bağçe’yi hayattan ayıran fail sadece boşanma aşamasındaki erkek değil, bu kadın düşmanı politikalarıdır. Sağlığın ve hayatın korunması için hizmet üretilir ve insanların inançlı olması gerekir.Günümüzde sağlık kurumları silahlı erkek faillerin sadece girip çıktığı, tacizden tacize her türlü şiddet eylemini gerçekleştirebilecekleri ortamlara dönüşmüştür. Özellikle kadın sağlık çalışanlarına yönelik cinayetler.

antalya Sağlık teknisyeni Mustafa Bağce, boşanma sürecindeki eşi Melek Bağce’yi bıçaklayarak intihar etti. Konuyla ilgili açıklama yapan Eskişehir-Bilecik Tabip Odası Başkanı Hamit Güçlüer, şunları söyledi:

“HEM ÜZÜNTÜYÜ HEM KIZGINLIĞI YAŞIYORUZ”

“Ülkemizin içinde bulunduğu şiddet sarmalında bir kadın meslektaşımızı daha kaybetmenin derin üzüntü ve öfkesini yaşıyoruz. Geçen gün Alanya Damlataş 5 Nolu Aile Sağlığı Merkezi’nde görev yapan meslektaşımız Dr. Melek Bağçe, hastaneye kaldırıldı. boşanma sürecindeki eşi tarafından iş yerinde güpegündüz rehin alınarak vahşice katledilmiştir.Maalesef bu ilk kez yaşanan bir deja vu hali değildir.Meslektaşımız Dr.Aynur Dağdemir denerken hayatını kaybetmiştir. Kasım 2015’te birlikte çalıştığı kadın hemşireyi erkek şiddetinden korumak için. Ebe Ömür Erez, Ocak 2022’de aile sağlığı merkezinde erkek şiddetiyle öldürüldü. Aile sağlığı merkezinde çalışan Hemşire Emine ateşli silahla vuruldu. Ayşe Güneş’e Ekim 2022’de iş yerinde bir erkek tarafından, hastane bahçesinde eski eşinin bıçaklı saldırısına uğrayan Çanakkale Tabip Odası Başkanı Dr.Melek Bağçe’nin öldürülmesinde olduğu gibi, hem kadına yönelik şiddetin hem de hekim/sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin olduğu olaylar tezgâhta yerini aldı.

“CEZASIZLIK POLİTİKALARI HAYATIMIZIN HER ALANINI KAPSAR”

Şiddeti meşrulaştıran, kışkırtan ve hatta her zaman üreten iktidar ve siyaset dili, başta kadın, çocuk, genç ve LGBTİ’ler olmak üzere toplumun her kesiminde bir baskı, sindirme ve terör ortamı yaratmak amacıyla sürdürülmektedir. Dozu giderek artan bu şiddet söylemi, insan ve doğal hakları hiçe sayan güvenlik-militarist-neoliberal politikalarla güçleniyor. Kadını ve kazanılmış haklarını yok sayan, onu sahip olunması gereken bir mal olarak gören kadın düşmanı ve erkek egemen politikalar, alınmayan önleyici tedbirler, işlemeyen düzenleyici sistemler ve cezasızlık politikaları hayatımızın her alanını kuşatmaya devam ediyor. . Erkek failleri özendirici politikalar; konutlarda, işyerlerinde, okullarda, sokaklarda her türlü şiddetin pervasızca dolaşmasına ve yayılmasına; Taciz, tecavüz ve cinayetle biten yaşam hakkı ihlalleri, toplumun beden ve ruh sağlığını her geçen gün daha fazla tehdit etmektedir. Bu süreçte CEDAW, Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Lanzarotte Sözleşmesi gibi kadın ve çocuklara yönelik her türlü tıbbi ayrımcılığın ve şiddetin önlenmesine yönelik uluslararası sözleşmeler uygulanmamış, kadına yönelik şiddetin önlenmesinde en etkili uluslararası sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi feshedilmiştir. ve 6284 sayılı Kanun’un tartışmaya açılmış olması, kadın ve çocuklara yönelik şiddetin yaygınlığının başlıca belirleyicileridir. Biz biliyoruz ki; kadın cinayeti politiktir ve tüm kadın cinayetlerinde olduğu gibi Dr. Ablamız Melek Bağçe’nin de hayatının faili sadece boşanma aşamasında olduğu erkek değil, bu kadın düşmanı politikalardır.

“ŞİDDET HEDEFİNDE HAYATINI KAYBEDEN, SAĞLIK HASTALIĞI MELEK BAĞÇE”

“ŞİDDETİN HER TÜRLÜ MÜCADELESİNE KARŞI MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Biz biliyoruz ki; meslektaşımız Dr. Melek Bağçe’nin görev yaptığı Damlataş Aile Sağlığı Merkezi’nde öldürülmesine yol açan da bu inançsız, şiddete açık, şiddete karşı gerekli önlemlerin alınmadığı çalışma ortamlarıdır. Hayatı savunan bir mesleğin mensupları olarak buradan bir kez daha haykırıyoruz; Kadına ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddet sonucu yaşamını yitiren meslektaşlarımızı saygı ve özlemle anıyoruz. Bir kadını daha kaybetmemek, hayattan, sağlıktan, özgürlükten, meslekten bir insanı daha kaybetmemek için kadına yönelik her türlü şiddete karşı mücadelemizi sürdüreceğiz.”

Kaynak: ANKA / Yerel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu