Filistin’den işgalci yabancı güçler uyarısı
Filistin, Gazze Şeridi’nde ‘dış güçlerin getirilmesi suretiyle işgalin sürdürülmesini reddettiğini” açıkladı. Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü ve Enformasyon Bakanı Nebil Ebu Rudeyne, resmi haber ajansı WAFA’da yer alan açıklamasında, “Filistin topraklarında herhangi bir yabancı varlığın meşruiyeti yok ve Filistin’i kimin yöneteceğine yalnızca Filistin halkı karar verir” dedi.
İsrail resmi yayın kurumu, dün, adı açıklanmayan bir güvenlik yetkilisine dayandırdığı haberinde, İsrail ordusunun, yerini alacak uluslararası bir güç bulunana kadar Gazze Şeridi’nde kalacağını ve bunun birkaç ay sürebileceğini” aktarmıştı.
Gazze’de yabancı varlığına izin verilmeyecek
İsrail’in ‘kanlı katliamlarla sahada uygulamaya çalıştığı yerleşim ve yerinden etme politikasının da hiçbir meşruiyeti bulunmadığını’ belirten Ebu Rudeyne, “İşgal hükümeti ve onun başbakanı (Binyamin Netanyahu), Filistin halkının kaderini belirleyebileceklerine ve Gazze Şeridi’ndeki işgalcinin yerine yabancı güçleri getirerek işgali sürdürebileceklerine inanırlarsa yanılgı içinde olacaklardır” ifadelerini kullandı.
Ebu Rudeyne, Batı Şeria’da ve Gazze Şeridi’nde yabancı varlığına izin vermeyeceklerini belirterek, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün, Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğunu belirtti.
Gayrimeşru bir plan
İsrail hükümetinin işgal altındaki Batı Şeria’daki yasa dışı yerleşim yerlerini genişletme planını eleştiren Ebu Rudeyne, bu planın gayrimeşru olduğunu ve Filistin halkına, onların topraklarına ve kutsallarına karşı kapsamlı savaşın bir parçası olduğunu söyledi. Filistin halkını tehcir etme komplosunu kesinlikle reddettiklerini ifade eden Ebu Rudeyne, “Bedeli ne olursa olsun buna izin vermeyeceğiz. Filistin halkı, topraklarına ve kutsallarına bağlılık ve kararlılıklarıyla ve milli esaslarından sapmayacaklarına dair en güzel örnekleri vermiştir” diye konuştu.
“Barışın sadece Filistin, Kudüs ve Kurtuluş Örgütü’nün liderliğinden geçeceğini vurgulayan Ebu Rudeyne, “Filistin meselesinin insani yardım meselesi olmadığını, kutsal ve merkezi bir Arap meselesi olan bir toprak ve devlet meselesi olduğunu” kaydetti.